Gönderen Konu: Kolposkopinin tekniği, kolposkopi şekilleri  (Okunma sayısı 7699 defa)

rotonda

  • Newbie
  • *
  • İleti: 46
    • Profili Görüntüle
Kolposkopinin tekniği, kolposkopi şekilleri
« : Haziran 25, 2013, 07:47:09 ÖS »
Kolposkopinin tekniği, kolposkopi şekilleri.Kolposkopik muayenede, günümüzde klasik teknik  ve salin (fizyolojik serum) tekniği uygulanmaktadır. Genellikle bu iki teknik kombine olarak uygulanmaktadır. Klasik teknik, asetik-asit ve Schiller (Lugol) testinden oluşmaktadır.Asetik-asit testi, kolposkopik muayenenin esasını oluşturmaktadır, onsuz kolposkopik muayene düşünülemez. Asetik-asit etkisi bir iki dakika içerisinde oluşur ve birkaç dakika sürdükten sonra kaybolur. Etkinin ortaya çıkma ve devam etme süresi lezyonun ağırlık derecesi ile paralellik gösterir. Uygulamada %3 veya %5'lik asetik-asit kullanılmaktadır. Asetik-asit servikal müküsü denatüre eder, serviksteki epitel değişiklikleri belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Asetik-asit etkisi ile kolumnar epitel şişer, gri veya soluk pembe renk alır, orijinal çok katlı yassı epitel (skuamöz) ise subepitel kapiller yapılar nedeni ile pembe renkte görülür. Her iki epitel birbirinden keskin bir sınırla ayrılır, skuamö-kolumnar sınır net bir şekilde görülür birkaç dakika sürdükten sonra kaybolur .
Anormal epitel asetik-asit uygulamasından sonra beyaz renkte görülür (aseto-beyaz epitel). Anormal epitel normal skuamöz epitelden keskin sınırlarla ayrılmıştır, keza farklı anormal epiteller de birbirlerinden keskin sınırlarla ayrılmışlardır. Asetik-asitin anormal epiteldeki bu etkisi nüklear protein veya spesifik sitokeratinlerin miktarı ile ilişki göstermektedir. Anormal epitelde nüklear dansite yüksektir, nüklear dansite yüksek olunca protein konsantrasyonu da yüksektir ve maksimal koagulasyona uğrayarak ışığın epitelden geçmesini engeller. Subepitel damar yapısı görülemez  ve epitel beyaz renkte görülür. Protein konsantrasyonu ne kadar yüksekse aseto-beyaz epitel o derece belirgindir.Schiller (Lugol) testi asetik-asit testinden sonra yapılır. Bu testin esası normal matür skuamöz epiteldeki glikojenin, lugol boyasını tutmasına dayanmaktadır. Anormal epitel lugolü daha az veya hiç tutmamaktadır, keza kolumnar epitel de glikojen içermediği için lugolü tutmaz ve boyanmaz. Glikojen içeren normal matür skuamöz epitel, Schiller solüsyonu uygulandığında koyu kahve veya siyah renge boyanırken anormal epitel ve kolumnar epitel boyanmaz. Schiller testi bize lezyonun ağırlık derecesi hakkında bir bilgi vermez, ancak orada anormal bir epitelin var olduğunu gösterir. Deneyimli kolposkopistler bu testi rutin olarak uygulamamaktadırlar, ancak yeni başlayanların mutlaka uygulaması gereken bir testtir. Asetik-asit testinde gözden kaçan ufak bir lezyonu Schiller testi ile yakalamak mümkündür. Schiller testinin yanlış pozitif sonuçlar verdiğini unutmamak gerekir. Örneğin immatür metaplazide ve konjenital transformasyon zonunda boya tutulmaz. Bazen bu lezyonlar geniş alanları kapsasa da tedavileri gerekmez 
Schiller testinde koyu kahve veya siyah renge boyanan iyod pozitif sahalarla, boyanmayan iyod negatif sahalar (kolumnar epitel, immatür metaplazi, konjenital transformasyon sahası, inflamatuvar lezyonlar ve erozyonlar) normal reaksiyonları oluştururlar. Şüpheli reaksiyonlar ise iyod  negatif (atipik epitel), iyod-sarı (atipik epitel, akantoz) sahalar ve keskin sınırlardır.Salin (fizyolojik serum) tekniği asetik-asit ve Schiller testinden önce yapılmalıdır. Servikal müküs dikkatlice temizlendikten sonra serviks fizyolojik serum ile ıslatılır. Bu yöntemle subepitel damar yapısını daha iyi değerlendirmek mümkündür. Yeşil filtre kullanarak büyük büyültme ile damar yapıları ayrıntılı olarak  incelenir. Histolojik yapı hakkında asetik-asit testine göre daha doğru tahmin yapmak mümkündür, ancak yorumlanması oldukça güçtür, deneyim ister.


masha

  • Newbie
  • *
  • İleti: 43
    • Profili Görüntüle
Yeni HPV Aşısı Var Mı
« Yanıtla #1 : Aralık 04, 2013, 10:07:29 ÖS »
HPV'den nasıl korunmalıyım

Rahim ağzı kanseri aşısı olarak bilinen HPV aşıları, HPV ile ilgili hastalıkların önemli bir bölümüne karşı daha bu hastalıklar oluşmadan büyük oranda koruma sağlar.

Her aşıda olduğu gibi, bu aşı da hastalığa yakalanmadan önce yapılması gereken, koruyucu bir aşıdır.

 Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de iki çeşit HPV aşısı mevcuttur.

Her iki aşı da HPV Tip 16 ve Tip 18'e bağlı rahim ağzı kanseri ve ilgili oluşumları önlemede yüksek etkinlik göstermiştir.