İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - rotonda

Sayfa: [1] 2 3
1
Genital Siğil Tedavisi / Kondilom ameliyatı
« : Kasım 25, 2013, 09:17:34 ÖS »
Kondilom ameliyatı;Makatta kondilom ameliyatı nasıl yapılır. Makatta kondilom Makat çevresi siğilleridir.
HPV, Human Papillomavirus adı verilen bir virüs grubu tarafından oluşturulur.

HPV daima cinsel ilişki ile bulaşır.

Tanı muayene ile konulduktan sonra genital siğil için yerel uygulanacak ilaçla ya da cerrahi olarak tedavi edilebilir.
Geniş lezyonların varlığında bu lezyonlar genel anestezi altında yakılarak ya da ameliyat ile  kesilip çıkarılarak tedavi sağlanır.
.

2
Genital Siğil Tedavisi / Makatta siğil nasıl bulaşır
« : Kasım 25, 2013, 09:14:12 ÖS »
Makat ve genital organ dakiler cinsel yolla bulaşır bu sebeple anal kondilomlar homoseksüel ilişki yaşayanlarda dahasık görülmektedir ancak sadece cinsel ilişkiyle bulaşmaz şöyle ki; bir önce klozete oturmuş kişide kondilom varsa sonraki kişiye virüs bulaşabilir ve hastalık yapa bilir.

3
Genital Siğil Tedavisi / Genital siğil tedavisi sonrası
« : Kasım 25, 2013, 09:12:43 ÖS »
İlk uygulamadan 1 ay sonra hastayı tekrar muayene edilmeli
genital siğil  varsa yeniden uygulama yapmak gerek ve yine bir ay sonra kontrol gerekir.
Kondilom yoksa 2 ay sonra tekrar muayene.

2 ay sonra şikayet olsada olmasada gelmesi istenmesinin sebebi ; hastanın göremeyeceği kadar küçükler varsa erken müdahale önemli olduğu içindir.Yeniden oluşmuşsa tekrar siği tedavisi yapılır , bundan sonraki kontrol ise 3 ay sonradır.

3 ay sonra kondilom  yoksa 6 ay sonra tekrar muyane ve a bir takip sonra yılda bir

4
Genital Siğil Tedavisi / en iyi siğil tedavisi
« : Kasım 25, 2013, 09:08:43 ÖS »
Genital siğil tedavisi nasıl yapılır ? Temel amaç Genital siğilleri yok etmektir.

İlaçla Genital siğil  tedavisi ;
ilaç sürülerek Genital siğiller  kimyasal olarak yanması sağlanır,
bu tedavide iki önemli sorun vardır Genital siğil  yanarken çevredeki ciltte yanabilir,
daha önemlisi makat çevresindekiler yakılır ama makat içindekiler yakılamadığı için çoğalmaya ve büyümeye devam eder.
Aynı durum vajinal siğil içinde geçerlidir.

Krioterapi ,dondurarak Genital siğil  tedavisi  ;

30-60 derecelik gazla kondilomlar Genital siğil  yok edilir,
partik bir yöntemdir ama makat içinde Genital siğil olduğunda uygulama zorluğu ve yaralanmanın gerekenden daha derin olma riski vardır.

Buharlaştırmayla , yakarak Genital siğil ,elektrokoterle kondilom tedavisi;

İnce uçlu koterle  cihazı ile bir şekilde tüm kondilomlar ,Genital siğiller yakılarak yok edilir.


5
Penis kanseri; Penis kanseri  Türkiye'de  nadir  görülmesine karşın, dünya genelinde  ve  bazı ülkelerde %10-20'ye ulaşan insidansı nedeniyle çok önemli bir sağlık sorunu oluşturmaktadır. Genellikle 60. lı yaşlarda görülür. Sünnetsizlik,  ileri yaş ve kötü hijyen bu tümörlerin gelişimindeki başlıca risk faktörleridir.
Smegma nın  yani sünnet derisinin altında biriken sıvının içerdiği özgül kanserojen maddeler bilinmemekle birlikte, sünnet operasyonunun bu karsinojenik etkiyi ortadan kaldırdığı görüşü hakimdir.
Histolojik olarak tüm penis tümörlerinin %95' den fazlası skuamöz hücreli kanserdir. İkinci sıklıkta metastatik penis kanseri  görülür ve çoğunlukla mesane, prostat, böbrek ve rektosigmoid tümör kökenlidir
 Onkoloji merkezinde çalışmayan çoğu ürolog doktor , nadiren penis kanserli hasta tedavi eder. Ayrıca penis tümörü, diğer genito üriner  kanserlerinden daha seyrek görülür ve tedavisi de her yönü ile güçtür.

6
Kolposkopi sonuçları, kolposkopi raporu, kolposkopi yapan doktorlar;Kolposkopi histoloji üzerine kurulmuştur. Kolposkopik muayene sırasında görülen görüntüler serviks epitelinde ve stromada meydana gelen histopatolojik değişikliklerdir. Bu nedenle kolposkopi yapan bir kişinin gördüklerini doğru bir şekilde yorumlayabilmesi için servikal histopatolojiyi çok iyi bilmesi gerekmektedir.
Orijinal skuamöz (çok katlı yassı epitel) epiteli tanımak çok kolaydır. Düzgün, pembe renkli bir görüntüsü vardır. Fizyolojik serum uygulandıktan sonra firkete şeklindeki kapillerleri görmek daha kolay olur. Asetik asit uygulamasından sonra pembe renk değişmez, ancak subepitel kapillerlerin görülmesi daha güçtür. Burada dört tip kapiller yapı bulunmaktadır:
1.Firkete tipi kapillerler. Bunlar terminal damarlar olup, bir çıkan ve bir inen daldan oluşurlar. Çok incedirler ve minik halkacıklar oluştururlar. Epitel yüzeyi kalın değilse, kolposkopik olarak bu halkacıkların tepeleri sık, düzenli noktacıklar halinde görülebilir.
2.Ağ tipi kapillerler. Bazen normal skuamöz epitelin terminal damarları, çok ince kapillerlerin oluşturdukları sık ve oldukça düzensiz ağlar şeklinde karşımıza çıkabilirler.
3.Çift kapillerler. Firkete tipi kapillerlerden bazen iki veya daha fazlası halkacığın tepesinde küçük doruk noktaları veya taçlar oluştururlar.
4.Dallanan damarlar. Bunlar daha büyük terminal damarlar olup dallanmalar gösterirler. Dalların çapları adım adım incelir ve sonunda ince bir ağ oluşturur. Bu damarlar transformasyon sahasında görülür. Retansiyon kistlerinin ve gudde ağızlarının çevresinde lokalizasyon gösterirler.
Kolumnar epitel, villöz veya üzüm  tanesi  şeklindeki  görüntüsü  ile  kolaylıkla
tanınır. Kolumnar epitel tek katlı olduğundan, kapiller içerisindeki kan ona tipik kırmızı renkteki görüntüsünü verir. Asetik asit uygulamasından sonra villuslar beyaz renk alırlar ve daha rahat tanınırlar.Transformasyon sahası skuamöz metaplazi sonucu oluşan sahadır. Orijinal skuamöz-kolumnar sınır ile yeni skuamöz-kolumnar sınır arasında yer alır. Matür metaplastik epiteli orijinal skuamöz epitelden ayırt etmek pek mümkün değildir, ancak açık gudde ağızları, tipik dallanma gösteren damarlar ve retansiyon kistlerinin varlığı ile karakterizedir. İmmatür metaplazi çoğunlukla atipik epitel ile karıştırılır. İmmatür metaplazide epitel aseto-beyazdır, sitolojisi de normal değildir .

7
Kolposkopi ve Biopsi / Kolposkopinin tekniği, kolposkopi şekilleri
« : Haziran 25, 2013, 07:47:09 ÖS »
Kolposkopinin tekniği, kolposkopi şekilleri.Kolposkopik muayenede, günümüzde klasik teknik  ve salin (fizyolojik serum) tekniği uygulanmaktadır. Genellikle bu iki teknik kombine olarak uygulanmaktadır. Klasik teknik, asetik-asit ve Schiller (Lugol) testinden oluşmaktadır.Asetik-asit testi, kolposkopik muayenenin esasını oluşturmaktadır, onsuz kolposkopik muayene düşünülemez. Asetik-asit etkisi bir iki dakika içerisinde oluşur ve birkaç dakika sürdükten sonra kaybolur. Etkinin ortaya çıkma ve devam etme süresi lezyonun ağırlık derecesi ile paralellik gösterir. Uygulamada %3 veya %5'lik asetik-asit kullanılmaktadır. Asetik-asit servikal müküsü denatüre eder, serviksteki epitel değişiklikleri belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Asetik-asit etkisi ile kolumnar epitel şişer, gri veya soluk pembe renk alır, orijinal çok katlı yassı epitel (skuamöz) ise subepitel kapiller yapılar nedeni ile pembe renkte görülür. Her iki epitel birbirinden keskin bir sınırla ayrılır, skuamö-kolumnar sınır net bir şekilde görülür birkaç dakika sürdükten sonra kaybolur .
Anormal epitel asetik-asit uygulamasından sonra beyaz renkte görülür (aseto-beyaz epitel). Anormal epitel normal skuamöz epitelden keskin sınırlarla ayrılmıştır, keza farklı anormal epiteller de birbirlerinden keskin sınırlarla ayrılmışlardır. Asetik-asitin anormal epiteldeki bu etkisi nüklear protein veya spesifik sitokeratinlerin miktarı ile ilişki göstermektedir. Anormal epitelde nüklear dansite yüksektir, nüklear dansite yüksek olunca protein konsantrasyonu da yüksektir ve maksimal koagulasyona uğrayarak ışığın epitelden geçmesini engeller. Subepitel damar yapısı görülemez  ve epitel beyaz renkte görülür. Protein konsantrasyonu ne kadar yüksekse aseto-beyaz epitel o derece belirgindir.Schiller (Lugol) testi asetik-asit testinden sonra yapılır. Bu testin esası normal matür skuamöz epiteldeki glikojenin, lugol boyasını tutmasına dayanmaktadır. Anormal epitel lugolü daha az veya hiç tutmamaktadır, keza kolumnar epitel de glikojen içermediği için lugolü tutmaz ve boyanmaz. Glikojen içeren normal matür skuamöz epitel, Schiller solüsyonu uygulandığında koyu kahve veya siyah renge boyanırken anormal epitel ve kolumnar epitel boyanmaz. Schiller testi bize lezyonun ağırlık derecesi hakkında bir bilgi vermez, ancak orada anormal bir epitelin var olduğunu gösterir. Deneyimli kolposkopistler bu testi rutin olarak uygulamamaktadırlar, ancak yeni başlayanların mutlaka uygulaması gereken bir testtir. Asetik-asit testinde gözden kaçan ufak bir lezyonu Schiller testi ile yakalamak mümkündür. Schiller testinin yanlış pozitif sonuçlar verdiğini unutmamak gerekir. Örneğin immatür metaplazide ve konjenital transformasyon zonunda boya tutulmaz. Bazen bu lezyonlar geniş alanları kapsasa da tedavileri gerekmez 
Schiller testinde koyu kahve veya siyah renge boyanan iyod pozitif sahalarla, boyanmayan iyod negatif sahalar (kolumnar epitel, immatür metaplazi, konjenital transformasyon sahası, inflamatuvar lezyonlar ve erozyonlar) normal reaksiyonları oluştururlar. Şüpheli reaksiyonlar ise iyod  negatif (atipik epitel), iyod-sarı (atipik epitel, akantoz) sahalar ve keskin sınırlardır.Salin (fizyolojik serum) tekniği asetik-asit ve Schiller testinden önce yapılmalıdır. Servikal müküs dikkatlice temizlendikten sonra serviks fizyolojik serum ile ıslatılır. Bu yöntemle subepitel damar yapısını daha iyi değerlendirmek mümkündür. Yeşil filtre kullanarak büyük büyültme ile damar yapıları ayrıntılı olarak  incelenir. Histolojik yapı hakkında asetik-asit testine göre daha doğru tahmin yapmak mümkündür, ancak yorumlanması oldukça güçtür, deneyim ister.


8
Kolposkopik Muayene;Kolposkopik muayene belirli bir sistematik içerisinde yapılmalıdır. Uygulamayı yapacak kişi kolposkopi sırasında gördüğü vasküler yapılar, interkapiller mesafe, normal ve anormal dokular arasındaki sınırın renk tonu, lezyonların yüzeylerinin durumu ve normal-anormal epitel arasındaki keskin sınırların önemini ve ne anlamına geldiğini bilmelidir. Muayene anamnez ile başlar, servikal spekulum serviksi travmatize etmeyecek şekilde yerleştirildikten sonra serviks küçük büyültme ile tümüyle incelenir. Önceden smear alınmışsa, yeniden smear almaya gerek yoktur. Önceden smear alınmamışsa, muayenenin herhangi bir aşamasında smear alınabilir. Smear alınırken özellikle kolumnar epiteli travmatize edip kolposkopik muayeneyi zorlaştırabilecek kanamalardan kaçınmak önemlidir. Muayene sırasında şüpheli lezyonların direkt üzerinden smear alınabilir. Servikal müküs temizlendikten sonra sırasıyla salin testi, asetik-asit testi ve Schiller testi uygulanır. Şüpheli görülen lezyonlardan direkt biyopsi alınır, gerekirse endoservikal kürtaj veya endoservikal fırça ile endoserviksten örnek alınır,Kolposkopik muayenede görülen lezyonların ve yapılan işlemlerin dokümentasyonu ile muayene sona erer. Kolposkopik muayenenin    yeterli olabimesi  için  kolumnar  epitelin,  transformasyon sahasının ve orijinal skuamöz  epitelin mutlaka görülmesi gerekir.  Aksi halde kolposkopik  muayene yetersizdir.   Kolposkopi yapan  kişi  deneyimsizse,  her   pozitif sitolojide   endoserviksten   örnek     alması uygundur. Ancak  yetersiz  kolposkopik muayenelerde, kolposkopinin negatif, sitolojnin pozitif olduğu tüm olgularda ve konizasyondan sonra endoserviksten doku veya sitolojik örnek almak şarttır. Servikal neoplazi genellikle transformasyon sahasında atipik metaplazi sonucu gelişmektedir. Premenopoz ve postmenopozdaki kadınların %15-20'sinde skuamöz-kolumnar epitel sınırı servikal kanal içerisine doğru çekilmektedir. Sevikal spekulum ile transformasyon sahası incelenebilir, ancak tam olarak görülmezse endoservikal örnek almak gerekir.

9
Kolposkopi ve Biopsi / Kolposkopi Sırasında Neler Kullanılır
« : Haziran 25, 2013, 07:44:06 ÖS »
Kolposkopi Sırasında Neler Kullanılır;Kolposkopik muayene sırasında bulunması şart olan bir takım aletler ve solüsyonlar vardır. Aletlerin başında serviksin iyi bir şekilde görünmesini sağlamak için çeşitli boyutlarda otomatik ve non-otomatik spekulumlara gereksinme vardır. Servikal müküsü temizlemek ve daha sonra değişik solüsyonları servikse uygulamak için küçük pamuk tamponlar, tamponları tutmak için uzun anatomik pensetler, tenakulumlar; servikal kanalı görebilmek için servikal spekulum; servikal kanaldan örnek alabilmek için ince keskin küret veya servikal fırça; saptanan lezyonlardan biyopsi almak için çeşitli keskin uçlu biyopsi aletleri veya loop diatermi cihazı; küçük ince kancalar, tek dişli tenakulum ve histerometre kolposkopi odasında bulunması gereken temel gereçleri oluşturmaktadır.
Kolposkopik muayene sırasında bulunması gereken başlıca solüsyonlar: serum fizyolojik, %3 veya %5'lik asetik-asit, Lugol solüsyonu, Monsel's solüsyonudur.

10
Kolposkopi ve Biopsi / Kolposkopi Cihazı, Video Kolposkopi
« : Haziran 25, 2013, 07:43:12 ÖS »
Günümüzde değişik tiplerde kolposkopi cihazları kullanılmaktadır.  Bu cihazlardaki major gelişmeler ışık kaynağında, fiberoptik kablolarda ve optik sistemlerinde görülmektedir, ancak temel prensip aşağı yukarı tümünde aynıdır. Kolposkopi cihazı genellikle serbest hareket edebilen bir sehpa üzerine monte edilmiştir, fakat aynı zamanda muayene masasına veya duvara monte edilen tipleri de bulunmaktadır. Odak uzaklığı 200 – 300 mm  arasında değişmektedir. Bu mesafe kolposkopik muayenenin rahatlıkla yapılmasına olanak vermektedir. Video kamera ve vasküler yapıların daha iyi tanımlanmasını  sağlayan yeşil filtrenin cihaza ilave edilmesi tercih edilmektedir.

11
 Kolposkopi Ne Zaman Yapılır, Kolposkopi Endikasyonları; Kolposkopi Anormal servikal sitoloji nedenini araştırmak, kolposkopinin en başta gelen endikasyondur, ancak endikasyonları sınırlamak mümkün değildir; klinik olarak şüpheli görülen tüm lezyonların veya her hastanın rutin kolposkopik muayenelerini de birer endikasyon olarak kabul eden ekoller veya hekimler bulunmaktadır.
Yapılan her jinekolojik muayenede kolposkop ile bakılmasını önerenler vardır, ancak bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bazı ülkelerde kolposkopi tarama yöntemi olarak uygulanmaktadır, ancak pahalı bir yöntemdir ve deneyimli kolposkopistlere gereksinme vardır.
Pozitif sitoloji kolposkopinin en önemli endikasyonu olup her pozitif sitolojinin mutlaka kolposkop ile araştırılması gerekmektedir.
Muayenede şüpheli lezyon saptandığında smear sonucunu beklemeden kolposkopik inceleme yapılmalıdır.
Vulva ve vagina lezyonlarına servikal lezyonların eşlik edebileceğini, intraepitelyal neoplazilerin multisentrik olabileceğini düşünerek bu gibi lezyonlarda da serviksin kolposkopik olarak araştırılması gerekmektedir

12
Kolposkopi ve Biopsi / Kolposkopi
« : Haziran 25, 2013, 07:39:47 ÖS »
Kolposkopi,Günümüzde vulva, vagina ve özellikle  servikal patolojilerin, rahim ağzının  aydınlatılmasında kullanılmaktadır. Serviksin kolposkopik muayenesinde görülen görüntüler, serviks epitelinde ve stroma ında meydana gelen histo patolojik değişikliklerdir. Bu nedenle uygulamayı yapan kişinin servikal sitoloji ve histopatolojiyi çok iyi bilmesi gerekmektedir. Kolposkopi ilk kez 1925 senesinde H Hinselmann tarafından vulva, vagina ve serviks inspenksiyonu nun daha iyi yapılabilmesi için kullanılmaya başlamıştır. Asıl  amacı serviks kanserini çok erken dönemde teşhis etmek olmuştur, 1960'lı yılların başından itibaren İngilizce konuşan ülkelerde kullanılmaya başlamış ve günümüzde jinekolojinin vazgeçilmez bir tanı yöntemi olarak hak ettiği yerini almıştır. 

13
Kolposkopi ve Biopsi / kolposkopi nedir
« : Haziran 25, 2013, 07:37:41 ÖS »
Jolposkopi nedir;   Kolposkopi basit bir alettir, incelenen alanı genellikle 6  ve 40 kat büyütür, uygulaması son derece kolay dır. Ancak uygulayıcı kolposkopik görüntü lere aşina olmalıdır, uygulamadaki küçük hatalar büyük yanlışlara neden olabilir. Kolposkopi kesin bir tanı yöntemi değildir, kesin tanı ancak dokunun histo patolojik incelenmesinden sonra konur. Kolposkopi nin temel amacı hedef lezyondan biyopsi alınmasını sağlayarak yanlış negatif sonuçların ortaya çıkmasını ve gereksiz konizasyon operasyonlarını önlemektir.

14
Güvenli Cinsellik / HPV Ve Güvenli Seks
« : Haziran 21, 2013, 10:17:31 ÖS »
Rahim ağzı kanserinden korunmak için cinsel bilincin artması gerekiyor. Çok eşli kadın ve erkekler, özellikle değişkenlik gösteren partnerlerine dikkat etmeli ve kondom kullanmalı. Prezervatif, bazen bu virüsten korunmada etkili olmadığı için ilişki sonrası temizlik daha önemlidir. Cinsel ilişki sonrası sabunlu suyla genital bölgenin temizlenmesi gerekiyor. Ortak kullanılan tuvaletlerde dikkatli olunmalı. Eğer mevcutsa antibakteriyel spreyler ile klozetler temizlenmeli. Genel olarak toplumda temizlik ve hijyen bilinci oluşturulmalı. En önemlisi de düzenli muayene ve smear testi yapılarak korunma sağlanmalı.

15
HPV ve Beslenme / HPV Ve Havuç Suyu
« : Haziran 21, 2013, 10:13:26 ÖS »
HPV Ve Havuç Suyu
HPV virüsünden ne oranda korunursanız o oranda da rahim ağzı kanserinden korunmuş olursunuz. Bu nedenle bünyeyi güçlü kılmak için hayat tarzını ve beslenmemizi doğru düzenlememiz gerekiyor. Kanserle mücadelede vücut savunma sisteminin güçlü olması da önem taşır. Bünyesi zayıf olanlara enfeksiyon daha kolay, bünyesi güçlü olanlara ise enfeksiyon daha zor bulaşıyor. Sigara kullanımı bu bölgenin beslenmesini, kanamasını bozduğu için kanser riskini artırabilir. Kesinlikle sigara içilmemeli. Havuç suyundaki beta karoten ile C ve E vitaminlerinin vücut savunma sistemini güçlendirerek, virüse karşı koruduğu biliniyor. "Bunlar yüzde 100 kanseri önler" diyemeyiz fakat koruyucu etkilerinin olduğu kabul edilmektedir.

Sayfa: [1] 2 3